Şiir Yazmak Üzerine: Şiir Üzerinde Değişiklikler Yapılabilir mi?
Yazma tembelliğine bir son verme kararı aldığımdan beri canla başla yazı yazma çalışmalarına giriştim. Şiir yazdıkça şiir yazmak üzerine düşünür oldum. Geçenlerde ‘Şiir üzerinde değişiklikler yapılabilir mi?’ diye bir şey takıldı aklıma.
Benim bu konuda hep kesin bir görüşüm olmuştur: Hayır, şiir ilk yazıldığı haliyle güzeldir, bu yüzden üzerinde değişiklikler yapılamaz.
Ama geçen gün babamla, yazdığım ‘’İstanbul’da Bir Yalnız’’ şiiri hakkında konuşuyorduk. Bana şiiri beğendiğini, ancak iki dizede takıldığını söyledi. Dizeler şöyleydi:
‘’İzledim İstanbul’u,
Yükselen tepeleri, yükselen minareleri’’
Burada iki kez ‘yükselen’ kullanmak yerine;
‘’Yükselen tepeleri, incecik minareleri’’ dersem daha iyi olabileceğini düşünüyor.
Evet, belki daha iyi olabilir. Ama benim fikrim şu yönde:
Bu bir düz yazı olsaydı, kesinlikle onu defalarca okur ve üzerinde pek çok değişiklik yapardım. Aynı şekilde bir resim olsaydı; defalarca siler, yeniden çizerdim. Mükemmelliği yakalamaya çalışırdım. Ama bu bir şiir ve şiir, benim tanımıma göre, duyguların kelimelerle kağıda ahenkli bir şekilde dökülmesidir. Bir kez dökülür ve öylece kalır. Çünkü duygular anlık, kelimeler kalıcıdır. Duyguyu o an yaşar ve kağıda geçirirsin; bence en mükemmel hali de odur.
Eğer sonradan en ufak bir şeyi değiştirirsen şiirde, büyüsü bozulur. Eğer ben şimdi o iki dizeyi değiştirirsem; belki okuyan biri daha çok beğenecek ama benim için anlamını yitirecek, aynı tadı alamayacağım bir daha okuduğumda.
Kesinlikle yanlış anlaşılmasın, her zaman eleştiriye açığım, hatta eleştiri almaktan memnun olurum; çünkü bu, şiirime değer verildiğini gösterir. Eleştirilen noktalara bir sonraki şiirimi yazarken dikkat ederim hep, şiirimin ilk halini değiştirmeyi düşünmem hiç. Dediğim gibi bir nesirden, resimden farklıdır şiir. Büyük ressamlar resim bizim gördüğümüz hale gelene kadar yüzlerce desen çalışması yaparlar mesela. Ama şairler…
Fazlasıyla amatör bir şair olarak bence şiir her zaman ilk haliyle güzeldir. Siz ne dersiniz?
13.10.10
I am definitely persuaded 🙂
You’re the most beautiful poet I’ve ever seen.
Katılıyorum, şiiri yazarken hissedip dökülüverir dizeler, bir bakarsın içini dökmüşsün mısralara. Ve eğer sonrasında değişiklik yaparsan, ne anlamı kalır ki o yazarken yaşanan duyguların. Ancak düzeltme denince akla gelen eğer imla hatası ya da anlatım bozukluğuysa, değiştirilmesinde sakınca olmadığı kanaatindeyim.
@Babacık: I’m glad you are, thank you 🙂
@halacık: Tabii ki bence de imla hatası varsa mutlaka düzeltilmeli 🙂
canımın içi….:) öncelikle düşündüklerinde doğru veya yanlış kararlı olup ama eleştiriye de açık olmak süper… hmmm ohalde benimde şu yorum kutucuğuna ufak düşüncemi yazmam gerekiyor:)
bütün sanatlar duyguların bir başka yansıtma şekliyse (ki ben 2.5 yıldır gitar ve resim eğitimi alıyorum bu sebeble buna kesinlikle inanıyorum)bu sanatlardan şiir yazmayı ayıramayız… dediğin gibi düşe kalka öğreniliyor ki bir çok şair de o günlere gelene kadar kelimelerle boğuşmuştur… çünkü şiir yazmak öyle bir şeydir ki bazen duyguları ifade edecek kelime bulamazsınn.. yanlış bir kelime kullanırsın, düşersin…diğer gün duyguyu daha yoğun yaşarsın, topallamaya başlarsın… sonra doğru kelimenin yolunu gösterir o duygu, koşmaya başlarsın…. şiirin gerçek hali ilk halinden ziyade pişmiş halidir… öyleki duygularımızında pişmesi gerekmez mi?
saflığı ve maneviyatı için hiçbirşey söyleyemem…oyuzden maneviyatı (yazdığın anın kıymeti)sebebiyle onu saklar, pişmiş duyguların getirdiği daha doğru kelimelerin peşine düşersin:)
Çok zevkle okuduğum bir yorumdu, teşekkür ederim. Ama şiir yazarken düşe kalka, pişire pişire yazamadım hiç ben; ya bir anda geliverdi kalemimin ucuna sözcükler ya da saatlerce oturdum ama tek kelime yazamadım. Hani ilham gelir de birden yazıverir ya insan, işte ben de öyleyim, bir kere yazarım ve bir daha ona dokunamam. Dediğim gibi o anki duygu yoğunluğumu yansıttığından şiirim, sonradan eklenen veya değiştirilen her bir kelime yapay gelir bana, eğreti durur sanki. Eminim büyük şairler bu işi sözcükleri pişire pişire yapıyordur ama ben henüz o aşamaya geçemedim, amatörlüğümü ilham perisiyle açıklıyorum işte 🙂
canım:) şunu eklemeyi unutmuşum… düşmeden koş diye dua ettiğim bir sevdesin:)
Yorumlarıyla ne güzel bir yazı olmuş bu böyle, değil mi tatlıcık?
Beğenerek okudum. Çok teşekkürler.