Sevde'nin Günlüğü

Yazmayı seviyorum…

Enka 2013 Lise Mezuniyet Konuşması

Ocak20

Yaşamımda en çok heyecanlandığım ve gururlandığım anlardan biriydi belki de liseden mezun olduğum gün yaptığım o konuşma. Aradan 7 ay geçti neredeyse; ancak yine de geriye dönüp baktıkça aynı coşkuyu duyumsuyor, tüylerimin diken diken olduğunu hissediyorum. Sözü uzatmaya gerek yok sanırım… Dilerim siz de okurken benim heyecanımı paylaşırsınız.

*******************************

Merhaba,

Öncelikle hepiniz biz 2013 yılı mezunlarının mezuniyet törenine hoşgeldiniz!

Size kısaca benim kısa ama dolu dolu geçen Enka serüvenimi anlatmak istiyorum. Bundan yalnızca dört sene önce, yani lisenin başında geldim Enka’ya ben. Açıkçası ilk geldiğimde buraya alışmam çok kolay olmadı; çünkü öğrencilerin pek çoğu yuvadan beri Enka’daydı ve 8-9 senelik, sıkı temellere oturmuş arkadaşlıkları vardı. Bu sıkı arkadaşlıkların arasında kendime yer açmam gerekiyordu; itiraf etmeliyim ki tırsmıştım ilk başta. Biraz da çekingendim sanırım ve benim için yepyeni olan, ama sizler için yıllardır adeta bir yuvaya dönüşmüş bu ortamda ne yapacağıma dair çok fikrim yoktu, ürkektim. Ama bir sabah uyandım ve kendime şöyle dedim: “Bugün okula gideceğim ve kendime yakın hissettiğim insanların peşine takılacağım.” İşe yarıyor gerçekten. O günden sonra o kadar çok mükemmel insanla tanıştım ve öyle güzel arkadaşlıklar, dostluklar edindim ki—edebiyat dostu, kalem aşığı birisi olarak bile—bunları anlatmaya yetecek sözcükleri bulamıyorum.

Ama birkaç şey söylemek istiyorum bu noktada. Bugüne kadar sınavdan aldığım yüksek bir nottan kazandığım bir ödüle kadar hepinizin desteğini o kadar net hissettim ki! En çok da şu son iki senede farkına vardım bunun. Hiç unutmam, geçen aralık ayıydı, erken başvuru yaptığım üniversitenin kararı o gün açıklanacaktı. Aylardır herkesin desteğini hissediyordum, tüm arkadaşlarımın ve öğretmenlerimin benim için en iyisini istediğini biliyordum ama o gün, kararın açıklanacağı gün, okula geldiğimde yaşadığım bambaşka bir şeydi. Okulda insanlarla konuştukça her geçen dakika arkadaşlarımın, öğretmenlerimin benden daha fazla heyecanlandığını hissettim; okuldaki herkes—yakın olduğum ya da olmadığım tüm arkadaşlarım—benim için heyecanlıydı. Öyle güçlü bir olumlu enerji ve destek vardı ki iliklerime kadar hissedebiliyordum—şu an bile hissedebiliyorum bunu ve bunları söylerken bile tüylerim diken diken oluyor.

O gün akşam eve gittiğimde üniversite kararımın—başvurum tekrar incelenmek üzere—birkaç ay sonraya ertelendiğini öğrendim, ama ondan sonra da herkesin o kadar büyük desteğini hissettim ki, “birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için” derler ya, bunu yaşadım ben bu deneyim sayesinde. Ve şöyle düşündüm: Üniversite sonucu falan önemli değil, bu gördüğüm destek, kazandığım onlarca, yüzlerce yürek var ya, işte bu bana yeter…

Ben bugün okul birincisi olarak buraya çıktıysam ve şu an bu mikrofonu tutabiliyorsam, işte bu, kazandığım o yürekler sayesinde; benden desteklerini esirgemeyen ve ben umudumu yitirdiğim zamanlarda bile bana olan inancını yitirmeyen ailem, öğretmenlerim ve o yüce gönüllü arkadaşlarım sayesinde, sizler sayesinde. Bugüne kadarki tüm başarılarımda hepinizin çok emeği var; en başta bana ders çalışmayı değil, iyi insan olmayı öğreten anne ve babama, her zaman en yakın arkadaşım olarak yanımda yer alan abime ve özellikle lise yaşamım boyunca tutkularımın peşinden gitmemi sağlayan, beni bu yolda yönlendiren çok sevgili öğretmenlerime ve bana yüreğini açan siz 2013 mezunlarına çok teşekkür ediyorum.

Açıkçası bu konuşmayı benim yapacağım söylendiğinde bu konuda biraz araştırma yaptım; daha önce farklı liselerde okul birincisi olmuş kişilerin konuşmalarını dinledim. Hepsi şöyle diyordu: “Bugün hepimiz için hem hüzünlü hem sevinçli bir gün” ya da “Birbirimizden ayrılmak çok zor, kederle doluyuz”… Ben böyle demeyeceğim; çünkü ben hüzünlü değilim ve bugün mezun olacak hiçbir arkadaşımın da gerçekten hüzünlü olduğunu düşünmüyorum. Neden mi? Hüzünlü değiliz, çünkü mutluyuz biz, gururluyuz; mezun olduğumuz için, sonunda lise maratonunu bitirmeyi alnımızın akıyla başardığımız için.

Ne zaman hüzünlü olacağız, biliyor musunuz? Bundan 15 sene sonra, 30’lu yaşlara geldiğimizde, hayatımız muhtemelen bugünkünden kat kat daha karmaşık ve stresli olduğunda—yani alnımızın ortasında çıkan bir sivilceden çok daha büyük dertlerimiz olduğunda—işte o zaman geriye dönüp bugünleri anımsayacağız ve bu okulun koridorlarında hep beraber geçirdiğimiz zamanları, dersten derse koşturduğumuz, belki dershanelerde “süründüğümüz”, kar tatilini iple çektiğimiz, koridorlarda ödev yaptığımız ama daima kol kola, omuz omuza geçirdiğimiz bu zamanları çok özleyeceğiz. İşte o zaman hüzünleneceğiz. Ama bugün mutluyuz, siz anne babalarımızın, öğretmenlerimizin gözleri parlıyor, gurur duyuyorsunuz bizimle. Bizim de gözlerimiz parlıyor, biz de gurur duyuyoruz kendimizle ve minnet duyuyoruz bizi bugünlere getirenlere; anne babalarımıza, öğretmenlerimize, arkadaşlarımıza ve daima bizim yanımızda olan, elimizden tutan herkese.

Evet, belki ayrılıyoruz da bir yandan, seneye farklı ülkelere hatta farklı kıtalara dağılmış olacağız; “hepimiz birbirimizi bir daha göreceğiz” diyemiyorum çünkü bugün buradayız ama yarın farklı yerlerde farklı insanlarla tanışacağız ve bambaşka yaşamlar süreceğiz, bambaşka deneyimler tadacağız. Ama önemli olan şu: Bugün buradayız ve geride kalan yıllar boyunca da buradaydık; hep birlikte. Şair Muzaffer Uslu bir şiirinde şöyle der: “Güzel olan yaşadığımızdır, bir gün öleceğimiz değil.” İşte ben de öyle diyorum; güzel olan birlikte geçirdiğimiz yıllar, paylaştığımız değerli anlar ve birbirimize kattığımız güzellikler; güzel olan bu, bugün ya da birkaç ay sonra ayrılacağımız değil, ya da lise yaşamımızın noktalanıyor olması değil; güzel olan, paylaştıklarımız.

2013 mezunları tüm paylaştıklarımız için, bir dönem olarak bana ve bize kattıklarınız için çok teşekkürler!

Sevde Kaldıroğlu

25.06.13

4 Yorum

“Enka 2013 Lise Mezuniyet Konuşması”

  1. Ocak 28th, 2014 - 08:09 Esma Diyor ki:

    Sevdecim cok duygulu bir yazi okudum. Ben de amerika da okuyan/ yasayan biri olarak eski gunlerimi hatirlattin bana 😉

  2. Şubat 20th, 2014 - 19:46 Babacik Diyor ki:

    Hayatimda kac tane mezuniyet konusmasi dinledim bilmiyorum ama seninkinden 2 ay kadar once abinin okulundakini dinlemistim, sonucta universiteden mezun olan bir kiz yapmisti onu ve sadece kliselerle doluydu. Seninki o kadar sahici ve samimiydi ki o kadar entellektuel ve bir o kadar da coskuluydu ki herhalde daha guzeli olamazdi canim.

  3. Haziran 4th, 2014 - 18:53 baska bir birinci Diyor ki:

    Konusmandan alinti yapabilir miyim benimde bi okul birinciligi durumu ve konusma yapmam gerek 🙂 ve yazdiklarin resmen kafamda kuramadigim cumlelerin seslendirilmis hali
    .

  4. Haziran 5th, 2014 - 12:44 Sevde Diyor ki:

    Merhaba,
    Yorumunuz için teşekkür ederim ve birinciliğiniz için de tebrikler. Ancak bence bu konuşmayı güzel yapan, bunu özgün bir şekilde kişisel tecrübelerimden yola çıkarak yazmamdı, size de bunu öneriyorum. Bu yazıdan esinlenebilirsiniz, ancak etik nedenlerden ötürü ve kendinize özgün bir konuşma yazmanın en iyisi olacağını düşündüğümden konuşmamın herhangi bir kısmı alıntılamamanızı rica ediyorum. Eminim içinizden gelen kendi sözcüklerinizle ifade edeceğiniz duygu ve düşünceleriniz ortaya içten ve anlamlı bir konuşma çıkaracaktır.

    Sevgiler,
    Sevde